reklam

26 Eylül 2018 Çarşamba

BİR GÜN BİR YAZI OKUDUM VE BÜTÜN HAYATIM DEGİŞTİ

 Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba:
 İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın,
 ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine
 kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder.
 Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık.
 Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.





 İhtiras her şeyi affettirir; siz ise, bu bencilliğinizle hep kendinizi düşünüyorsunuz.



 Kendimi evliliğe hazır hissettiğimde, doksanıma basmış olacağım ve iş işten geçmiş olacak.
 Kim gömecek beni? Ailenin en genciyim, işte insanlar bu yüzden çocuk doğuruyor. 


 Yitirilmiş kentlerde bıraktığım kendimi aramam bunca yıl sonra, sonra aranılacak bir ,
 ben daha bırakarak kentin kapılarından çıkmam...
 bulmak, yitirmekten büyük... yitirmem nakkaş olduğumda...bulmam nakkaşlığımdan.

 Başınızı dik tutun, yumruklarınızı da indirin. Kim size ne derse desin, sinirlerinize hakim olun.
 Değişiklik olsun diye, kafanızla mücadele edin...
 öğrenmeye dirense de kafa denen şey iyi bir şeydir.

HİKAYE KISA ÖYKÜ

 Eski çağlarda yaşayan ilkel bir insan, bir gün gökyüzünde bir kuşun uçtuğunuz görmüş.
 Kuşun uçuşu adamda öylesine hayranlık uyandırmış ki, havadan yer yüzünün nasıl göründüğünü merak etmiş.
 Daha sonra ellerine bakmış ve kollarını iki yana açarak uçmaya çalışmış.
 Ancak başarılı olamamış. Bunun üzerine küçük kuşları avlamaya ve avladığı kuşların tüylerini biriktirmeye başlamış.
 Biriktirdiği tüyleri ise vücudunun her yerine sarıp sarmalamış. Daha sonra tekrar denemiş ve yine başaramamış.
 Adam bir şeylerin eksik olduğu hissine kapılarak, daha büyük kuşlar avlamaya başlamış.
 Bu kez tüyleri yolmak yerine kanatları olduğu gibi kesip kendi kollarına bağlamış.
 İşini garantiye almak için de yüksek bir kayanın üstüne çıkmış.
 O an kanatlarına tekrar bakmış ve yere çakılacağını düşünmüş.
 Ancak yine de bunu denemekten kendini alıkoyamamış.
 Adam kollarını iyice açmış ve var gücüyle aşağı yukarı sallayarak kendini kayadan aşağı bırakmış.
 Adam yere çakılmış. Ölmemiş ama bir çok yeri kırıldığı için acı içinde inliyormuş.
 Bunu gören diğer insanlar ise koşarak adamın yanına gelmişler.

 Kendi aralarında konuşurken birisi şöyle demiş: Demek ki biz kanatsız kuşuz, uçamayız.

 O günden sonra kimse uçmaya çalışmamış. 

 YAZAR: HABER.NET

 SAYGILARIMLA